Scroll to top

Barış Mah., Sümer Sk., Sinanoğlu Acıbadem İş Merkezi, No:2, D:15, Nilüfer/Bursa

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)

  • Anasayfa
  • Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), kişinin istemsiz bir şekilde tekrarlayan düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşüncelerin yarattığı sıkıntıyı azaltmak için yapılan yineleyici davranışlarla (kompulsiyonlar) karakterize edilen bir anksiyete bozukluğudur. Obsesyonlar genellikle rahatsız edici, mantıksız ve kontrol edilemez düşünceler, imgeler veya dürtüler olarak ortaya çıkar. Kompulsiyonlar ise bu düşüncelerin yarattığı kaygıyı hafifletmek amacıyla yapılan ritüeller veya davranışlardır. Örneğin, kişinin sürekli olarak ellerini yıkama ihtiyacı hissetmesi, bir mikrop kapma korkusuyla ilişkili olabilir.

OKB’nin belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bazı kişilerde temizlik veya düzen takıntısı yaygınken, bazılarında kapıların kilitli olup olmadığını sürekli kontrol etme veya belirli bir ritüeli tekrarlama isteği ön plana çıkar. OKB, kişinin günlük işlevselliğini ciddi şekilde etkileyebilir ve hatta sosyal ilişkilerini, iş hayatını ve genel yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu bozukluğun sebepleri tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu olarak ortaya çıkabileceği düşünülmektedir.

OKB tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemlerden biri Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT)’dir. CBT, obsesif düşünceleri tanımlamaya ve bu düşüncelere verilen kompulsif tepkileri değiştirmeye odaklanır. Bu terapi türünde, birey takıntılı düşüncelerle başa çıkma ve bu düşüncelerin tetiklediği ritüelleri azaltma stratejileri geliştirir. Örneğin, ellerini sürekli yıkama kompulsiyonu olan bir kişi, terapi sürecinde bu davranışı kademeli olarak azaltmayı öğrenir.

Bir diğer etkili tedavi yöntemi ise Maruz Kalma ve Tepki Önleme (ERP) terapisidir. ERP, bireyin obsesyonlarına maruz kalmasını ve ardından kompulsif davranışları yapmamasını gerektirir. Bu terapi yöntemi, bireyin kaygı seviyesini azaltmasına ve kompulsif davranışları kontrol etmesine yardımcı olur. Örneğin, kirlenme korkusu olan bir kişi, terapist rehberliğinde ellerini yıkamadan belirli bir süre bekler ve böylece kaygının zamanla azalması sağlanır.

OKB tedavisinde ilaç tedavisi de etkili bir yöntem olarak kullanılabilir. Antidepresanlar, obsesif düşüncelerin sıklığını ve yoğunluğunu azaltarak bireyin günlük yaşamını daha rahat sürdürebilmesine olanak tanır. İlaç tedavisi genellikle CBT veya ERP ile birlikte uygulandığında daha kalıcı ve etkili sonuçlar sağlar.

Sonuç olarak, Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), tedavi edilebilir bir anksiyete bozukluğudur ve bireylerin yaşam kalitesini artırmak mümkündür. Eğer tekrarlayan düşünceler ve kompulsif davranışlar günlük yaşamınızı etkiliyorsa, bir uzmandan destek almak önemlidir. OKB, doğru tedavi yöntemleri ile yönetilebilir bir durumdur ve bireylerin daha sağlıklı bir yaşam sürmesine yardımcı olabilir.